صفحات الموضوع: < [1 2] | Operasyonel öneri: Önce ücret hedefi belirleyin ناشر الموضوع: Malik Beytek (X)
| Serdar Oncu تركيا Local time: 22:06 أنجليزي إلى تركي + ... İşverene göre sınıflandırma.. | Feb 18, 2007 |
Malik beye ve Sevinç hanıma katılıyorum. Bence de örgütlenmenin sağlıklı olabilmesi için öncelikle örgütlenecek tercümanların mümkün olduğunca homojen gruplara ayrılması gerekiyor. On tane tercüme bürosu ile serbest çalışan bir tercüman ile kadrolu çalışan bir tercümanın aynı yapı içerisinde örgütlenmesi pek mümkün değil, çünkü bu kişilerin sıkıntıları, beklentileri, kazançları vs. herşeyleri farklı. Uygulanan fiyat/ücret, haftalık çalışma ... See more Malik beye ve Sevinç hanıma katılıyorum. Bence de örgütlenmenin sağlıklı olabilmesi için öncelikle örgütlenecek tercümanların mümkün olduğunca homojen gruplara ayrılması gerekiyor. On tane tercüme bürosu ile serbest çalışan bir tercüman ile kadrolu çalışan bir tercümanın aynı yapı içerisinde örgütlenmesi pek mümkün değil, çünkü bu kişilerin sıkıntıları, beklentileri, kazançları vs. herşeyleri farklı. Uygulanan fiyat/ücret, haftalık çalışma saati vs gibi diğer tüm parametreler çok değişken olduğundan, sınıflandırmanın işverenlere göre yapılması daha doğru gözüküyor. Sonuçta oyunun kuralını büyük ölçüde işi yaptıran koyduğuna göre ve birbirinin rakibi işverenler de hemen hemen aynı kurallara sahip olduğuna göre sınıflandırma işverenlere göre yapılabilir.
Tabi burada hemen "Ne demek oyunun kuralını işveren koyuyor.., ben şartlarımı söylerim işi yaptıran kabul eder..., bilmem kaç liranın altına çeviri yapmam... acil işlerde iki katı para alırım vs. gibi itirazlar çıkacaktır. Bu şekilde çalışabilen tercümanların zaten örgütlenmeye ihtiyacı yok, o yüzden buradaki tartışmayı bulandırmazlar inşallah..
Son olarak eklemek istediğim; bu tür yapılanmaların mutlaka kısa vadeli somut ve mutlaka gerçekçi hedefleri olmalı, yoksa beni teknik tercüman olarak akreditasyon/sertifikasyon, sınav sorularının kimin hazırlayacağı, ortak terimce çalışması, kimin tercüme yapıp kimin yapamayacağı, çeviri eğitiminin nasıl olması gerektiği, tercümanın etik değerlerinin ne olacağı vs. gibi konular ilgilendirmiyor. ▲ Collapse | | | Şadan Öz تركيا Local time: 22:06 أنجليزي إلى تركي Somut ve gerçekçi hedefler? | Feb 18, 2007 |
Serdar Oncu wrote:
Son olarak eklemek istediğim; bu tür yapılanmaların mutlaka kısa vadeli somut ve mutlaka gerçekçi hedefleri olmalı, yoksa beni teknik tercüman olarak akreditasyon/sertifikasyon, sınav sorularının kimin hazırlayacağı, ortak terimce çalışması, kimin tercüme yapıp kimin yapamayacağı, çeviri eğitiminin nasıl olması gerektiği, tercümanın etik değerlerinin ne olacağı vs. gibi konular ilgilendirmiyor.
Serdar Bey, somut ve mutlaka gerçekçi hedefleri biraz daha açsanız iyi olacak.
Mesleki tanım/belgeleme ve araçların geliştirilmesi (terimce çalışmaları) gibi hedeflerle ilgilenmediğinizi söylüyorsunuz.
O halde, bir mesleki örgütlenmede asıl gözümüzü dikmemiz gereken somut ve gerçekçi hedefler nelerdir?
İşverene göre bir sınıflandırma ve bu sınıflandırmaya uyan bir fiyat tarifesi belirleme mi?
Eğer buysa (ki somut hedeflerden biri olarak bunu gördüğünüz anlaşılıyor), bu tarifenin kağıt üzerinde kalmamasını garanti altına alacak ve mesleki örgütlenme olarak bunu dayatacak somut araç önerileriniz var mı?
[Edited at 2007-02-18 15:09] | | | Serdar Oncu تركيا Local time: 22:06 أنجليزي إلى تركي + ... Somut ve gerçekçi hedefler.. | Feb 18, 2007 |
Yani siz bir mesleki örgüt kuracaksınız ve o örgüt teknik tercüman olmak isteyenleri sınava sokacak / belirli kriterlerden geçirecek ve teknik tercüman olup olmayacağına karar verecek. Yine aynı örgüt herkesin üzerinde anlaşmaya vardığı bir terimce hazırlayacak. Birincisi dünyada böyle bir örgüt var mı, ikincisi bunun için gerekli milyonlarca ytl'yi nereden bulacaksınız?
Zaten terimce hazırlama işi, tercümanlardan çok ilgili sektörlerde o tercümel... See more Yani siz bir mesleki örgüt kuracaksınız ve o örgüt teknik tercüman olmak isteyenleri sınava sokacak / belirli kriterlerden geçirecek ve teknik tercüman olup olmayacağına karar verecek. Yine aynı örgüt herkesin üzerinde anlaşmaya vardığı bir terimce hazırlayacak. Birincisi dünyada böyle bir örgüt var mı, ikincisi bunun için gerekli milyonlarca ytl'yi nereden bulacaksınız?
Zaten terimce hazırlama işi, tercümanlardan çok ilgili sektörlerde o tercümeleri yaptıran kişi ve kuruluşların meselesi. Yoksa ne tercümanlar tarafından hazırlanan sözlük sözlüğe benzer, ne de o sözlükteki terimler sektör tarafından kabul edilir. Ama derseniz biz o sektörde uzun yıllar çalışmış, Türkçe ve ingilizce (almanca, fransızca..) terminolojiye hakim uzmanları da bu çalışmaya dahil edeceğiz, o zaman diyecek lafım olmaz tabi.
Ortak fiyat belirleme çabası da sadece ve sadece "bak benim aslında bu liste fiyatına göre çeviri yapmam lazım, ama ben şu fiyata çeviri yapıyorum" demek için kullanılabilir.
Kısaca anlatmak istediğim insanları bir araya toplamak istiyorsanız onlara somut birşeyler vaat etmelisiniz, "teknik tercümanlar her ay toplanalım fasıla gidelim, tavla turnuvası düzenleyelim, stres atarız" somut ve gerçekçi bir hedef olabilir, ama maalesef "ortak fiyat belirleyelim, terimce hazırlayalım, belgelendirme işine bir çözüm bulalım, teknik tercümanların ikamet adresleri arasında 200 metre mesafe olsun, her tercüman üç ayda bir tropik bir adada tatil yapsın, bir tercüman gittiği bir adaya ikinci defa gitmesin, tercümanlar güneşlenirken 20 faktör güneş kremi kullansın..." bunlar somut ve gerçekçi hedefler değil. En azından bana göre.. ▲ Collapse | | | Şadan Öz تركيا Local time: 22:06 أنجليزي إلى تركي
Dünyadaki somut örgütlenmelerin pek bu söylediğiniz hayali (çeviriyi kimin yapabileceğine karar verme, herkesin anlaştığı sözlükler çıkarma vb.) ve somut (tavla oynama gibi) faaliyetlerle alakası yok.
Bunu isteyen de yok zaten.
Burada yazdıklarımız bu veya benzer ("tercümanlar güneşlenirken 20 faktör güneş kremi kullansın") bir sulu etki yarattıysa ciddi bir yaklaşım farkı söz konusu demektir. Tekrar baştan anlatmak hem imkansız, hem gereksiz.
<... See more Dünyadaki somut örgütlenmelerin pek bu söylediğiniz hayali (çeviriyi kimin yapabileceğine karar verme, herkesin anlaştığı sözlükler çıkarma vb.) ve somut (tavla oynama gibi) faaliyetlerle alakası yok.
Bunu isteyen de yok zaten.
Burada yazdıklarımız bu veya benzer ("tercümanlar güneşlenirken 20 faktör güneş kremi kullansın") bir sulu etki yarattıysa ciddi bir yaklaşım farkı söz konusu demektir. Tekrar baştan anlatmak hem imkansız, hem gereksiz.
Teşekkürler
[Edited at 2007-02-18 22:23] ▲ Collapse | |
|
|
Özden Arıkan ألمانيا Local time: 21:06 عضو أنجليزي إلى تركي + ... Yaklaşım farkı vb üzerine | Feb 18, 2007 |
Serdar Bey,
Sizin, yoğun denebilecek bir duygu yüküyle yazdığınızın belli olduğu mesajınıza ilişkin eleştirilerim var tabii ama, bir yandan da bunları yazdığınız için teşekkür etmek istedim, çünkü bence çok önemli bir pencere açıyorsunuz.
Şimdi, burada hiç kimse,
"ortak fiyat belirleyelim, terimce hazırlayalım, belgelendirme işine bir çözüm bulalım, teknik tercümanların ikamet adresleri arasında 200 metre mesafe olsun, her tercüman üç ayda bir tropik bir adada tatil yapsın, bir tercüman gittiği bir adaya ikinci defa gitmesin, tercümanlar güneşlenirken 20 faktör güneş kremi kullansın..."
demedi. Hele sona doğru, yani "tropik ada"dan başlayarak söyledikleriniz, zaten bu konuşmaları ciddiye almadığınızı gösteriyor. Bu aslında bir tür propaganda yöntemidir. Sizin böyle bir yöntem güderek falan yazmadığınızdan eminim. (Bunu hemen söyleyeyim de, sonra yanlış anlaşılma olmasın.) Yani, birisi hakkında o kadar abartılı, daha doğrusu grotesk bir şey söylenir ki, gerçek olamayacağını zaten herkes bilir veya anlar, ama yine de bu söylenen şey, bir izlenim oluşturur, bir fikir verir. Mesela, dersiniz ki, "Sinema yıldızı xxx, 18. kocasını adliye öğle tatiline girmeden boşayıp öğleden sonraki 19. nikâhına yetişmiş". (Hah hahha... eklenir araya.) Böyle bir şey olmadığını tabii ki herkes bilir, ama "yıldız xxx'in çok evlilik yaptığı" izlenimi de herkesin kafasında yerini alır. Bunun gibi şeyler yani...
Peki bütün bunlar durduk yerde nereden çıktı? diye sormadan önce, tabii hiçbir şeyin durduk yerde ortaya çıkmayacağını hatırlamak lazım. Bence "teknik tercümanların ikamet adresleri arasında 200 metre mesafe olsun" kısmı yeterli ipucunu veriyor.
Yukarıdaki "teşekkür"üm ironik falan değildi, gerçekten ve samimiyetle teşekkür ediyorum, çünkü buradan bir yere varılabilir. Türkiye'de dernekçilik diye bir hadise var, hatta bir "ekmek kapısı" var - ki bizim mesleğe de bulaşmış tabii. Yani, ben bir dernek kurayım, şu şu yasalara uydurup devletten fon alayım, bizim Karpuzcugillerin Hüseyin zaten meclise girdi, oradan bir lobi kapısı açayım, rakiplerin elini kolunu bağlayacak yasalar çıkarttırayım, sonra da piyasayı ben götüreyim ve saire... Çevirmenlerin örgütlenmeye gösterdiği direncin, bir numaralı değilse de önemli nedenlerinden biri bu zaten. Yani kurumsal yapılara karşı genel güvensizliğe, bir de bu tür örneklerin eklenmesi diyebiliriz.
Bunun hep akılda tutulması ve özen gösterilmesi gereken bir şey olduğunu düşünüyorum, bir. İkincisi, zaten bu ve başka nedenlerle de, işe dernek, örgüt, konfederasyon (ki bu da benim "tropik ada" versiyonum oldu) gibi büyük büyük laflarla girilmemesi taraftarıyım. Yerine önerdiğim ise, daha doğrusu önerdiğim demeyeyim de, benim kafama yatan, beni çekecek olan, ve tabii ki somut ihtiyaçlara cevap verebileceğini umduğum şey, daha çok mesleki dayanışma ağı biçiminde küçük yapılar. Yani bu ve benzer platformlarda biraz el yordamıyla yapmakta olduğumuz şeyleri daha örgütlü hale getirecek yapılar. Birbirine hem işin ticari kısmı, hem bilgi ve uygulama konusunda yol gösterme; ajans ve benzeri aracılara alternatif ekip çalışmaları düzenleme; yenilerin yetişmesine, eskilerin yeni alanları öğrenmesine yönelik yardımlaşma vb. Bunlar büyük bir amaca gözünü dikmeye engel değil, tersine büyük bir amaca (meslekleşmeden bahsediyorum tabii), ancak böyle faaliyetlere samimiyetle ve hevesle girişerek ilerlenebileceğini düşünmekteyim. (Ki bu düşünme edimini naçiz bir şekilde gerçekleştiriyorum tabii ki.) | | | Serdar Oncu تركيا Local time: 22:06 أنجليزي إلى تركي + ... Yaklaşım farkı.. | Feb 19, 2007 |
Tekrar merhaba,
Bir önceki yazımın amacı birileriyle dalga geçmek, bu girişimi küçümsemek falan değildi, öyle anlaşıldıysa özür dilerim.
Dikkat çekmek istediğim konu şu; birkaç cılız girişim haricinde serbest çalışan teknik tercümanlar biraraya gelip, daha blue board benzeri bir sistem bile hazırlayamamış, daha doğrusu teknik tercümanlar biraraya hiç gelmemişler (en azından benim bildiğim). Serbest çalışan bir tercümanın gönüllü bir... See more Tekrar merhaba,
Bir önceki yazımın amacı birileriyle dalga geçmek, bu girişimi küçümsemek falan değildi, öyle anlaşıldıysa özür dilerim.
Dikkat çekmek istediğim konu şu; birkaç cılız girişim haricinde serbest çalışan teknik tercümanlar biraraya gelip, daha blue board benzeri bir sistem bile hazırlayamamış, daha doğrusu teknik tercümanlar biraraya hiç gelmemişler (en azından benim bildiğim). Serbest çalışan bir tercümanın gönüllü bir şekilde katılmak isteyeceği daha pratik ve yararlı başka bir faaliyet biliyor musunuz?
Ama daha bu bile oluşturulamamış, o yüzden işe tavla turnuvasından başlamak çok da kötü bir fikir değil. TV'den ve İK eklerinden takip ettiğim kadarıyla, büyük şirketlerin yönetici adayları beraber yatçılık, perküsyon vs. gibi faaliyetlere katılıyor.. Bu tür faaliyetlerin arkasında da "Siz önce hep beraber bir dümbelek çalın, ortak bir şeyi başarın ve bunun hazzını yaşayın, sonra holding idare edersiniz" tarzı bir düşünce yatıyor sanırım.
Bir tercüman düşünün belki de 1 aylık emeğini, daha sonra parasını alabilmek için harcayacağı zamanı ve yaşayacağı stresi ortadan kaldırabilecek bir faaliyete bile katılmıyo, neden katılmıyo "bunu hazırlayanın vardır bir avantası ya da herkes para ödemeyeni değil de, sevmediği büroları yazıyordur" düşüncesi. Siz bu tür can kurtarıcı bir faaliyete bile katılmayan bir insanı belgeleme/tanım, etik kavramlar, terimce çalışması vs. gibi hedefler ile nasıl çekmeyi düşünüyorsunuz? O yüzden bu insana (ben de o insanım) önce daha somut ve gerçekçi bir hedef sunmalısınız. Önce insanlar biraraya gelsin, birbirine güvenmeyi öğrensin, siz bir tercüman arkadaşınıza şöyle bir girişim var sen de katıl deyince "baba, senin avantan ne" diye sormasın, ondan sonra belki günün birinde sizin dediğiniz şeyler de yapılabilir.
Not: Tavla turnuvasında ciddi değilim tabi ki:) Sadece insanları korkutmayan ufak bir amaç/hedef/faaliyet ne derseniz deyin. Ütopik olmasın yeter..
[Edited at 2007-02-19 07:34] ▲ Collapse | | |
Hedefleri belirlemede önce nerden başlanacak tartışma konusu. Daha doğrusu belirsizlikler içine gizlenmiş.
Belirlenecek hedeflerin ne kadarlık bir grubun öncelik sırasının başında geliyor olacağı ayrı bir güçlük.
Geçenlerde bir arkadaş hayali bir WinXP Türkçe tanıtım reklamı karesi göndermiş. Çok hoş. Ben bu resm dosyasını Modumuza göndereyim, belki o bir yolunu bulup herkesin görmesini sağlar ... See more Hedefleri belirlemede önce nerden başlanacak tartışma konusu. Daha doğrusu belirsizlikler içine gizlenmiş.
Belirlenecek hedeflerin ne kadarlık bir grubun öncelik sırasının başında geliyor olacağı ayrı bir güçlük.
Geçenlerde bir arkadaş hayali bir WinXP Türkçe tanıtım reklamı karesi göndermiş. Çok hoş. Ben bu resm dosyasını Modumuza göndereyim, belki o bir yolunu bulup herkesin görmesini sağlar
Ben bu çalışmaların faydalı olmakla birlikte fazla da sonuca götürürücü olmadığını görür gibiyim.
İki grup var hedef kitleyi oluşturan. Birincisi proz gibi bir ortamda bile ala sinsi, adı sanı yok, sataşma yazıları yazacak, bazan herkesi ti-ye alacak bazan almayacak, esleki bir etiği anlasa da bu etiğin gerçek hayatta kullanımı konusunda kayısı olmayan. Şimdi bu grup da kendi arasında ikiye ayrılıyor. İş tecrübesi veya hayat tecrübesi noksanlığı ile kireç kaymağı ile yoğurtu ayırtedemeyen ve bu tecrübesizlikten dolayı yanılgıda olanlar. Diğer alt grup yanılgıda olmayıp yanlışı planlayanlar. Piyasada veya ilişkilerinde...
Diğeri iyimser yaklaşımları olan, gerektiğinde yardım almasını bilen, birbirleriyle haberleşebilen vs, ve her şeyden önemlisi bir kurala sahip olan grup. Bu grubu da yukarıdaki gibi tecrübeliler ve tecrübesizler alt grubuna ayırmamız mümkün.
Tecrübelileri bir çatı altında toplasanız da toplamasanızada durum değişmiyor. Hatta çatı altında toplama girişimi vakit ve nakit kaybı.
Tecrübesizlerin bir şekilde şöyle veya böyle bilgilendirilmesi için illa da bir çatıya gereksinim yok. Bu her iki ana gruptaki tecrübesizler için de aynı.
Dolayısıyla bir şeyleri planlarken kimler için planımızı yapmakta olduğumuzu ve planımızın ne olduğunun çok iyi belirlenmesi lazım.
"En iyi kural, bir kuralı olmaktır."
Ama bu kuralınızı belirlerken hedef kitlenizin %50 sinin kuralının olmadığını bilmenizde fayda var.
Özden'in meselenin çözümü konusundaki öngörüsü biraz ütopik gibi görünse de içinde gzili gerçek bulnan bir öngörü. Yakın tarihimizdeki mesleki örgütlenmelerin büyük bir kısmı, ve dahi yarı aksak sanayi devrimi mühendis başbakanlardan ya da bakanlardan güç almış durumda.
Çevirmenliği meslek edinen birini meclise sokmayı becerebildiğiniz gün örgütlenme ve yasa yapma sorunu çözülmek yolun girmiştir
Sağlıcakla kalın ▲ Collapse | | | صفحات الموضوع: < [1 2] | To report site rules violations or get help, contact a site moderator: You can also contact site staff by submitting a support request » Operasyonel öneri: Önce ücret hedefi belirleyin No recent translation news about تركيا. |
Pastey | Your smart companion app
Pastey is an innovative desktop application that bridges the gap between human expertise and artificial intelligence. With intuitive keyboard shortcuts, Pastey transforms your source text into AI-powered draft translations.
Find out more » |
| Trados Studio 2022 Freelance | The leading translation software used by over 270,000 translators.
Designed with your feedback in mind, Trados Studio 2022 delivers an unrivalled, powerful desktop
and cloud solution, empowering you to work in the most efficient and cost-effective way.
More info » |
|
| | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | |